Arzu Demek Ne Demek?
Bir arkadaşım var, Arzu. Evet, adı Arzu. Kendisinin gerçek anlamını, adını duyduğumda kafamda bir deyiş gibi yankılanan “Arzu demek ne demek?” sorusunun cevabıyla ilişkilendirdim. Ama asıl mesele, Arzu’nun sadece adı değil, yaşama tarzı da “arzu” kelimesinin içinde saklı. Yaşama dair ne varsa, bu kelimeyi ve anlamını tam kavrayabilmek için bazen sıradan bir gülüş yeterli olabiliyor.
Hayat, bazen gözünüzün önünde birkaç parça anlam biriktirirken, bazen de her şeyin yanlış anlamda bir yere kaymasıyla akıp gider. Arzu’nun kim olduğunu anlamadan, bu soruya ne cevap verebiliriz ki?
Arzu: Bir Kelime, Bin Anlam
Arzu demek ne demek, aslında ben tam olarak bilmiyorum ama bildiğim bir şey var ki, Arzu’nun kendisi her anlamı biraz içeren bir karakter. Anlam yelpazesi geniş, tanımları da öyle. Arzu, dilek, istek, özlem, hepsi bir arada. Ama bir yandan da her an değişebilen bir şey. Bazen “yaşamak” bile “arzu”nun bir şekli haline gelebilir. Gel, biraz daha yakından bakalım.
Bir gün Arzu’yla sinemaya gitme planımız vardı. Sinemada ne izleyeceğimizi tartışırken, o “Aaa, bir de şunu izleyelim, çok güzel, herkes övüyor,” dedi. Ben de “Aman Arzu, o da ne, senin sürekli değiştirdiğin arzularla ne yapacağız?” diye takıldım. O da, “Hangi isteği yerine getireceksin? Tüm arzularımı yerine getiremiyorsun, hadi bakalım, birini seç!” dedi.
Düşünüyorum, hani gerçekten bir insanın arzuları nasıl bu kadar değişebilir? Yani Arzu’nun kendisi bile ne istediğini çoğu zaman bulamıyor. Sinemada ne izleyeceğimiz konusunda en sonunda karar vermek yerine, ikimiz de “Başka bir zaman karar veririz, şimdi kafamız karışmasın” diyerek filme girmedik. İşte, bu da arzuların bazen tek bir yönüyle takılmak yerine, her yöne savrulması.
Arzu Demek Ne Demek? Yani Gerçekten?
Yani arzu demek, sadece “bunu istiyorum” demek değil. Bazen bir tat, bazen bir anı yakalama isteği… Bazen de “Şu an değil, ama ileride” dediğiniz o kararsızlıktır. Sonuçta Arzu, “bu olursa hayat çok güzel olacak” dediklerinizin, “ama belki şunlar da olmalı” diye devam ettiği ve sonsuza kadar bir türlü bitmeyen hikâyeniz. Arzu, hiçbir zaman tek bir şeyle sınırlı kalmaz.
Mesela bir gün, Arzu’nun annesi, evdeki tatlıyı çok beğendiğini söyleyince, “Ben de bu tatlıyı çok seviyorum ama asıl Arzu’ya soralım, o her zaman tatlılar konusunda nihai karar verendir” dedim. O zaman Arzu, “Evet, bana bırakın, tatlıları en iyi ben seçerim, sonra da “çok şekerli” diye şikâyet ederim,” dedi.
Aklıma geldi, Arzu’nun yaptığı her seçim, aslında kendi arzularını takip etmesinin bir sonucu. Çevremdeki çoğu insanın arzuları da benzer şekilde şekilleniyor. Ama, bazen, en büyük arzu, bir karar verememek oluyor. Bu da, insanın arzularıyla yüzleşmesi anlamına geliyor, değil mi? İnsan ne kadar arzu ederse, karar verme konusunda o kadar zorlanır gibi geliyor bana. Sonuçta, Arzu’nun özlemleri ve istekleri, bir arzu simülasyonundan ibaret olabilir!
Arzu’nun Derinlikleri
Bazen düşündüm, acaba Arzu, birinin hayatındaki boşluğu nasıl tanımlar? Tam olarak ne zaman bir şey arzu etmek, “gerçekten” arzudur? Eğer bir şeyin bir adı varsa, demek ki o şeyin bir karşılığı vardır. Klasik bir örnek vermek gerekirse, herkes bir şeyi arzular ama ne kadarını elde eder? Arzu, bazen elde edilmesi zor bir şey haline gelir ve o zaman daha çekici olur. Gerçekten Arzu mu istiyorsunuz, yoksa sadece onu arzu etmek mi?
Bir gün, ben ve arkadaşım iş yerinde tartışıyorduk, “Şu tatlıyı bir de ben seçeyim, bak ne güzel yaparım,” dedim. O da “Emin misin?” diye sordu. “Evet, çünkü ben her zaman doğru arzu seçerim,” dedim. Bu kadar kendinden emin olmanın arkasındaki gizem işte burada. Arzu, her zaman neyin doğru olduğunu düşünmektir ama bazen “yanılmak” da başka bir arzudur. Herkes doğru seçimi yapmayı ister ama bazen yanlış da yaparsınız. O da başka bir “arzu” hali.
Arzu: Herkesin İçinde Biraz Var
Evet, Arzu demek… Bu kadar karışık bir kelimeyi ben ne kadar basitleştirebilirim ki? Hayatımda yaptığım her küçük seçim, bir anlamda arzularımdan ibaret. Kimisi iş yerinde, kimisi sokakta, kimisi de sadece bir tatlıda bile beliriyor. Ama hepimizde olan bir şey bu. “Arzu” kelimesi, sadece isim değil, aynı zamanda her gün yaşadığımız, beslendiğimiz ve bazen de kaybolduğumuz bir duygu durumu.
Sonuçta, “Arzu demek ne demek?” sorusunun cevabını tam olarak verebilecek miyim? Muhtemelen hayır. Ama şunu söyleyebilirim: Arzu demek, her şeyin anlamını bir araya getirmek, sonrasında da kendimizi biraz kaybolmuş hissetmek demek. Arzu, bir yerlerde hep var ama ne zaman fark edeceğimiz belli değil. Bu yüzden, Arzu’nun tanımını hep birlikte yazmaya devam edeceğiz.